Ahmet Kılıç
Herkese merhaba, öncelikle buradan sesimizi duyurabilme fırsatını bize veren değerli hemofili ailesine teşekkür etmek istiyorum. Aile diyorum çünkü hayatımızın birçok alanında, sağlığımızla, ilaç alımındaki sorunlarla, tedavilerimizde karşılaştığımız zorluklar olsun, okul hayatı ve sosyal hayatımızda yolumuza çıkan her engeli aşmak için yardım talep edip de imkânlar ölçüsünde çözüme ulaştırılmayan konu olmadığını düşünüyorum.
Şuanda dünya gündeminde olan covid-19 sebebiyle birçoğumuz evlere kapanıp kendimizi ve sevdiklerimizi korumak adına deyim yerindeyse hapis hayatı yaşamaktayız. Hapis demek belki yanlış ama bizler gönüllü hapisiz çünkü bu işin şuanda başka çıkar bir yolu maalesef bulunamadı. Meslekleri gereği zorunlu olarak evinden çıkıp çalışmak durumunda olan sağlıkçılar ve hizmet sektörünün fedakâr insanlarına buradan huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum.
Ben de hastanede çalışan bir hemofilik birey olarak covid-19 pandemisi süresinde idari izinliydim. Bu izin devletin bize sunmuş olduğu önemli bir imkân olmakla şuanda idari izinlerin sona ermesi nedeniyle sağlık alanında çalışan kronik hastalıkları olan insanları tedirgin etmiş durumdadır. Tabi ki evde oturduğumuz yerden maaş alalım demiyoruz ancak hemofilinin riskli hastalık grubundan çıkartılıp işe başlatılması da bizleri tedirgin etmiyor değil.
Pandemi süresince devletin vermiş olduğu izni evimde geçirdim, aslında çalışmak, çalışabiliyor olmak bile ne kadar sevinilecek bir şeymiş bunu da görmüş oldum. Sonuçta hemofili de olsak tamamıyla aktif bir hayattan bir anda sıfır hareket olan bir yaşama geçmek çok zor oldu. Hemofilide kilo almak problemdir; eklemlerin maruz kaldığı ağırlık arttığında zorlanıp kanama durumu olabilir ki hedef ekleminiz de varsa bu kaçınılmaz olacaktır. Ben bu süreçte sürekli tartıyı gözleyerek, evde basit egzersizler yaparak kilo almadan hayatımı devam ettirebildim, ancak bir çok yakınımın bu süreçte kilo aldığı haberini gerek sosyal medya, gerekse telefonla görüşerek aldım. Bu da bence bu süreçteki önemli konular arasında bulunmaktadır.
Pandemi sürecinin sonlanması bir sevinç yaratmış olsa da insanların maalesef ki pandemiden önceki yaşama çok hızlı dönüş yapması her halde en çok sağlık çalışanlarını tedirgin etmektedir ki onlar meslekleri icabı diğer insanlardan bir adım ötesi hakkında yorum ya da tahminde bulunabilmektedirler.
Şimdi işe başlamanın verdiği tedirginlik, korku, ne olacağının belirsizliği elbette ki huzursuzluk veriyor, herkesin etrafında korumak istediği insanlar var. Zaten bu süreçte aman bana bulaşırsa ne yaparım diyen çok az insan gördüm, herkes benden de sevdiğime bulaştırırım diye korkuyor. Ancak sonuçta hayat bir yandan devam ediyor, bir şekilde hayatı bir yerinden yakalamamız gerekli. İdari izinli olduğum süreçte iş yerinden arkadaşlarla görüşmelerimizde evde durmanın zorluklarını anlatmaya çalıştıysam da bunu anlatabilmem mümkün olmadı. Çünkü onlar iş için de olsa farklı mekân ve insanlar gördüler. Ben de devletin bana verdiği izni bir yerlere giderek ya da birileriyle görüşerek çok rahat geçirebilirdim ancak o zaman da verilen iznin amacı kalmazdı diye düşünerek sadece zaruret durumlarında alışveriş ve hastane kontrollerime gidip geldim, yani hakkıyla evde durmak gerekiyordu, ben onu yapmaya çalıştım. Devlet bana izin verdi şuraya buraya gideyim diyerek değil, iznimi amacına uygun kullandığımı önce vicdanıma hesap vererek bu günleri geçirdim.
İşe başlamak da önlemleri aldığınızda sorun teşkil etmez belki ancak bulunduğunuz binanın fiziki şartları bazen buna elverişli olmayabilir. Mesela havalandırması sadece klima ile sağlanan alanlar var hastanemizde, yemek yiyebilmek için acilden ayrılamazsınız yemeğiniz oraya geliyor ancak ufacık bir mutfağa sahip olan yerde 5-6 kişi oturmak sosyal mesafeye uygun değil, herkes sırayla yese yemekler buz gibi, hastanede çalışırken faktör yapmak gerekirse, çalıştığın ortamda bunu yapmak ne kadar steril olur, acilde gidip yaptırayım desen orada hastalık mı kaparım düşüncesi, yani kısacası bu süreçte hastanede çalışmak maalesef her hangi bir yerde çalışmaktan çok daha riskli, özellikle de az önce belirttiğim gibi fiziki şartlar da buna uygun değilse durum işin içinden çıkılmaz bir hal alıyor.
Kendimi, ailemi ve sevdiklerimi koruyabilmek için çok dikkatli olmam gerektiğini biliyorum, bu süreci ülke olarak umarım ki çok hafif atlatırız, herkesin sağlıklı, mutlu, huzurlu sevdikleriyle gönlünce geçirebileceği ömrü olması dileklerimle.
01 Temmuz 2020